AŞK KANAMADAN ÖNCE
Aşkı şeytandan
__________________Sabrı ilk insandan öğrendim
__________________Kabilin fikrine kan damladığında .
Yozlaşmış gönüllerde firari eylemci aşk
Külfeti can bedelinde bir diyetle
İnadına kardeşliğe sıkılan kurşun
Ve ellerime bulaşan sis kokulu bir devran
Kervanı yolcusuz yalın ayak sıratta
Çakıl taşlarına değdiği an can telaşı
Ayalarımı yırtan masum bildiğim toprak
Kaç yüreğe sığdı da,yürek nihayetinde toprAGA
Mizanı dengesiz kainatın, kopuk zinciri
Kirpik arası hülyanın yitik benliğinde .
Martı kanadında uçurduğum deniz kadar mavi
Son kez bakışların gizeminde can havli.
_________________Oysa Havva değildik doğarken
_________________Daha doğurmayı umduğum sevi
_________________Kan kaybında boğulan Habil’in hayalleri.
Zin kelepçelerken gönlünü adı destan zamana
Leyla silüetli korkular çöl sıcaklığında yanmaya döngü.
Baş ucu masalı kaldı yadigar dünden bugünlere
Belki Ferhat’lar uyanmalı düşten yeni düzene.
Sımsıcak ellerde kenetlenen parmaklar aşk
Ya da sevgilinin saçları kadar dokunulası yumuşaklık.
Umduğun değil kör kuyulardan haykıran nida
Çıkrık sesine karışırken paslı helkenin çınlaması.
Boş yüreklerde yankılanan duygusuz aşk
Adın kaldı zihnimde destan gibi, film gibi.
Üç harfle ne büyüktünde evren dar gelirken
Şimdi eskici bile almaz oldu eskimişliğini
________________Artık gökten üç elma düşmez
________________Cennetten kovulana kadardı aşk
________________Şeytan bana uymadı ya,ben ona uyana dek.